Neden Bu Sayfa

Kimilerine göre bir bilmecedir yaşam. Kimilerine göre bir kader vardır, kimilerine göre de herşey tesadüftür, doğanın bir gereği olarak doğar ve ölürüz ve hepsi bu kadardır.

Bu sayfayı açmamın nedeni; düşünen, soran, cevap arayan ve araştıranların bulunduğunu ve sayılarının az da olmadığını biliyor olmam. Buraya yıllardır araştırdığım konuları, biriktirdiğim düşünceleri taşıyacağım. Herkesin ayni düşüncede olmayacağının elbette farkındayım ve herkesin kendi değerlendirmesine ve hükmüne de elbette saygım var. Onların da bu düşüncelere saygısı olmasını beklediğim gibi.

Bu sayfanın tek bir gerçeği ifade ediyor olmak gibi bir iddiası kesinlikle yok. Yollar çeşitlidir ve her insan gideceği yolu, düşüneceği tarzını seçmekte tamamen özgürdür. Kaldı ki, gerçekler de herşey gibi sürekli değişmededir. Bugün doğru olduğuna kesin gözüyle baktığımız her hangi bir şey, bir zaman sonra yerini daha doğrusuna bırakıyor.Durum böyleyken “mutlak gerçek” ten söz etmenin anlamsızlığı ortada. Ancak, merak etmek, öğrenmek ve her seferinde bir adım daha ileriye gidebilmek sonsuz zevkli bir macera.

Sayfanın adı da o yüzden ““Son”suz Yazılar”. Yazılanları bitmiş saymıyoruz, noktayı koymuyoruz, devamlı yürüyoruz, soruyoruz, arıyoruz, öğreniyoruz, düşünüyoruz, yeniden soruyoruz.

Bu sayfa hiç bir kuruluşa, hiç bir görüşe, hiç bir ekole, hiç bir akıma ait veya bağlı olmayıp, tamamen kişisel ve bağımsızdır. Yazarın bir dünya görüşü vardır tabii ki ama arkasında başka birşey aranmasın.

Mittwoch, 22. Februar 2012

Neden Bu Sayfa





Her birimiz, çeşitli yaşam uğraşları içerisinde, çeşitli yaşam kademelerinden geçerek, doğumdan ölüme kadar uzanan bir süreçte bu dünya üzerinde kalıyoruz. Dünyanın şu veya bu köşesinde, şu veya bu milletten, şu veya bu dinden, varlıklı ya da fakir, her birimiz ömür denen bu zamanda, birtakım şeyler yaşıyoruz.

Geçtiğimiz yolların birçok ortak noktaları var. Çocuk olmak, birşeyler öğrenmek, genç olmak, benzer duyguları, benzer sorunları yaşamak. Büyümek, yaşamak için para kazanma yollarına düşmek, sevmek, sevilmek ya da birinin kocası, birinin karısı olmak, anne olmak, baba olmak, hastalanmak, yaşlanmak bu ortak noktalardan bazıları. Bütün bunları yıllar içinde yaşarken, bazılarımız başına gelenleri sorguluyor, neden şunu veya bunu yaşadığını araştırıyor, bazılarımız başına gelenlerle boğuşmaktan sorgulamayı düşünmeden veya sorgulama gereğini hissetmeden günlerini, aylarını, yıllarını geçirmeğe devam ediyor.



Bazılarımız sordukları hayati soruların cevaplarını, bağlı oldukları dinlerde veya öğretilerde buluyor, kendisine verilen cevaplarla yetiniyor. Bazılarımız ise bulduklarıyla yetinmiyor, düşünmeye, sormaya, araştırmaya devam ediyor.

Kimilerine göre bir bilmecedir yaşam. Kimilerine göre bir kader vardır, kimilerine göre de herşey tesadüftür, doğanın bir gereği olarak doğar ve ölürüz ve hepsi bu kadardır.
Böyle bir sayfayı açmamın nedeni; düşünen, soran, cevap arayan ve araştıranların bulunduğunu ve sayılarının az da olmadığını biliyor olmam. Buraya yıllardır araştırdığım konuları, biriktirdiğim düşünceleri taşıyacağım. Herkesin ayni düşüncede olmayacağının elbette farkındayım ve herkesin kendi değerlendirmesine ve hükmüne de elbette saygım var. Onların da bu düşüncelere saygısı olmasını beklediğim gibi.

Kendi doğrularını bulmuş olanlara ne mutlu.

Bazen doğru sandıkları, birtakım yanlış yollar da olsa, sonuçta herkesin gideceği yol tamamen kişiseldir ve her kişi ancak samimiyetle doğru bularak inandığı yolda yürüyebilir. Yollar ise sonsuzdur görüşümce.

Ayrıca bu sayfanın yalnızca tek gerçeği ifade ediyor olmak gibi bir iddiası kesinlikle yok. Yollar çeşitlidir ve her insan gideceği yolu, düşüneceği tarzını seçmekte tamamen özgürdür. Kaldı ki, gerçekler de herşey gibi sürekli değişmededir. Bugün doğru olduğuna kesin gözüyle baktığımız her hangi bir şey, bir zaman sonra yerini daha doğrusuna bırakıyor. Bilim adamları sıkı sıkıya bağlı oldukları görüşleri bile terkedip, durmadan yenilerini ortaya atıyorlar. Gerçekler biz onlara ulaştıkça, sanki bir adım daha öteye giderek bize yepyeni bir yüz gösteriyorlar. Hal böyleyken “mutlak gerçek” ten söz etmenin anlamsızlığı ortada. Ancak, merak etmek, öğrenmek ve her seferinde bir adım daha ileriye gidebilmek sonsuz zevkli bir macera.

Sayfanın adı da o yüzden ““Son”suz Yazılar”. Yazılanları bitmiş saymıyoruz, noktayı koymuyoruz, devamlı yürüyoruz, soruyoruz, arıyoruz, öğreniyoruz, düşünüyoruz, yeniden soruyoruz.

Bu sayfa hiç bir kuruluşa, hiç bir görüşe, hiç bir ekole, hiç bir akıma ait veya bağlı olmayıp, tamamen kişisel ve bağımsızdır. Yazarın bir dünya görüşü vardır tabii ki ama arkasında başka birşey aranmasın.

İnternet okyanusunun ıssız bir köşesinde kimler tarafından bulunup okunacağı da meçhuldür. Ama zaten ilginç olan da bu ya.

Bu sayfayı bulmak ve okumak isteyenlerin, burada sözü edilenlere ilgi duyanların, onu mutlaka bulacağından kesinlikle eminim.

Haydi öyleyse, kolay gelsin.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen